ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI PERSONEL GENEL MÜDÜRÜ SAYIN LEYLA AKINCI SENDİKAMIZI ZİYARET ETTİ.
TCDD’DE FAALİYET GÖSTEREN DERNEKLERLE İSTİŞARELERDE BULUNDUK
GENEL BAŞKANIMIZ MUSTAFA NURULLAH ALBAYRAK, ŞUBE BAŞKANLARIMIZLA ÇEVRİMİÇİ ORTAMDA GÖRÜŞTÜ.
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI SAYIN ADİL KARAİSMAİLOĞLU’NU ZİYARET ETTİK
Genel Başkanımız Mustafa Nurullah ALBAYRAK, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sayın Adil KARAİSMAİLOĞLU’nu ziyaret etti.
Samimi bir ortamda gerçekleştirilen ziyarette, Genel Başkanımız tarafından son günlerde, TCDD’nin yeniden yapılandırılacağı ile ilgili çeşitleri duyumlar söylentilerin bulunduğunu, bu söylentilerin çalışanlar arasında ciddi bir rahatsızlığa neden olduğunu ve gelecek konusunda da tüm çalışanları endişeye düşürdüğünü ifade ederek, bu tür çalışmaların sendikalar ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte istişarelerde bulunularak yapılması gerektiğini söyledi.
Genel Başkanımız ayrıca, demiryollarının ülkemizin jeopolitik konumu da dikkate alındığında son derece stratejik öneme haiz bir sektör olduğunu, son yıllarda yapılan yatırımlarla birlikte gelecekte ülke ekonomisine büyük katkılar sağlayacak bir sektör haline geleceğini, bu nedenle, ülke menfaatleri açısından, TCDD’nin ve TCDD Çalışanlarının şuan ki statüsünün korunması gerektiğini ifade etti.
Genel Başkanımız Mustafa Nurullah ALBAYRAK ziyarette, TCDD Taşımacılık A.Ş’de yaklaşık 15 aydır yapılmayan Mülakatlar konusuna da değinerek, bu mülakatların bir an evvel yapılmasını yada sınav sonucunda başarılı olan personelin atamasının yapılması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığında yıllardır yapılmayan ve KİK toplantısında yapılması yönünde karar almamız üzerine, Mayıs ayında yapılması planlanan Unvan değişikliği Sınavında, çalışanların yıllardır yaşadığı mağduriyetin giderilmesi için gerekli hassasiyetin gösterilmesini talep etti. Genel Başkanımız bununla birlikte, iş kolumuzda yer alan DHMİ, UAB, SHGM, Liman Başkanlıkları, TCDD, TCDD Taşımacılık A.Ş. ve TÜRASAŞ’da görev yapan çalışanların yaşadığı sorunların yer aldığı dosyayı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sayın Adil KARAİSMAİLOĞLU’na takdim etti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sayın Adil KARAİSMAİLOĞLU, TCDD’nin yeniden yapılandırılmasının kısa vadede olacak bir konu olmadığını, bu tür çalışmaların sendikalar ve sivil toplum kuruluşları birlikte yapılmasını gerektiğini, bunun için de gerekli yerlere talimat vereceğini ifade ederek, TCDD çalışanlarının mağdur edilmeyeceğini ifade etmiştir.
Sayın Bakan ayrıca, TCDD Taşımacılık A.Ş’de yapılmayan mülakatların yapılması için de ilgililere gerekli talimatları vereceğini söylemiştir.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sayın Adil KARAİSMAİLOĞLU’na sendikamıza ve yaşanan sorunların çözüme yönelik gösterdiği samimi yaklaşım için teşekkür eder, başarılı çalışmalarının devamını dileriz.
ALBAYRAK: “Demiryollarındaki Tüm Derneklerle Ortak Hareket Edeceğiz”
TCDD’de faaliyet gösteren DEMARD, DEMOK, YOL-DER, DEKAD, DEMMAGAD, Demiryolu Trafik Kontrolörleri Derneği, LOÇA-DER, EN-KAMU-DER, Kamu-Ender, DETEVAD, BİRDEM, DEGÜVDER, RESTDER ve DESTDER Derneklerinin Genel Başkanları ve Yöneticileri, Genel Merkezimizi ziyaret ederek Genel Başkanımız Mustafa Nurullah ALBAYRAK ile istişarelerde bulundular.
Gerçekleştirilen ziyarette, son zamanlarda TCDD Çalışanları arasında yayılan ve çalışanları son derece rahatsız eden TCDD’nin yeniden yapılandırılacağı söylentileri ile ilgili istişarelerde bulunuldu.
Genel Başkanımız Mustafa Nurullah ALBAYRAK, Türk Ulaşım-Sen olarak, ülkemiz ve milletimiz için son derece stratejik bir öneme sahip TCDD’nin yeniden yapılandırılmasına karşılık, demiryollarındaki tüm derneklerle ortak hareket edeceğini ifade etti.
DHMİ’DE LİSANSLANDIRMA BEKLEYEN TÜM PERSONELİN BEKLENTİLERİ KARŞILANMALIDIR.
EK ZAM TALEBİMİZİ YİNELEDİK
2021 yılı için kamu çalışanlarına yapılan yüzde 3+3 zammın güncellenmesi ve memur maaş zamlarının yeniden revize edilmesi için başkent Ankara ve eşzamanlı olarak bütün illerimizde PTT şubelerinden Cumhurbaşkanı ve Hazine ve Maliye Bakanına taleplerimizi içeren mektup ve bordrolarımızı gönderdik.
KAHVECİ: ENFLASYON RAKAMLARINA BAKINCA %3+3 ADİL BİR ARTIŞ DEĞİL
Etkinliğimizde Genel Başkanımız Önder Kahveci ve konfederasyonumuza bağlı sendikalarımızın Genel Başkanları da hazır bulunurken Genel Başkan Kahveci, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Kahveci, gerçekleşen enflasyonun yüzde 14,6 olduğu bir ortamda yüzde 3+3’lük zammın adil olmadığını belirtti. Ülke gerçekleriyle örtüşmeyen zam oranlarının kamu görevlileri ve emeklilerini bir hayli zor duruma düşürdüğünü belirten Kahveci şu şekilde açıklamasını sürdürdü:
“Son 10 yıldır memur maaşları enflasyonun bile altında kalıyor ve sürekli eriyor. Bu durum küresel salgınla birlikte sürdürülemez bir hal almıştır. Memurlarımız ve emeklilerimiz, yoksulluk içinde en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz durumdadır. Toplu sözleşme görüşmeleri de etkisiz sendikalar ve malum konfederasyon yüzünden yaralara çare üretmekten uzak kalmaktadır. 2019 yılında gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmeleri sonucunda kamu görevlileri ile emeklilerin sosyal ve özlük haklarında kayda değer bir kazanım sağlanamadığı gibi 2020 yılı için altışar aylık dönemler halinde yüzde 4’er, 2021 yılı için ise yüzde 3’er oranında zam yapılması karara bağlanmıştı. Buna bağlı olarak 2020 yılı içerisinde memur ve emekli maaşlarına enflasyon farkı da dahil olmak üzere yüzde 11,56 zam yapılmışken yıllık enflasyon yüzde 14,60 olmuştur.”
KAHVECİ: YALNIZCA GEÇEN YILA GÖRE MEMURUN ALIM GÜCÜ AYLIK 501 TL AZALDI
Açıklamasında TÜİK tarafından hazırlanan enflasyon rakamlarına dikkat çeken Genel Başkanımız, “2021 yılında enflasyon hedefine ulaşılsa bile memur maaşlarının gerçekleşen enflasyon karşısında yine en az %5 eriyeceği daha şimdiden kesinleşmiştir” ifadesini kullandı ve;
“Geçtiğimiz yıl memur maaşları resmi enflasyon karşısında yüzde 3,04 erimiş bulunmaktadır. TÜİK’in resmi enflasyonu yıllık yüzde 14,6 oldu ama çeşitli mal ve hizmetler yüzde 28,12; ulaştırma yüzde 21,12; gıda yüzde 20,61; ev eşyası yüzde 18,04; sağlık harcamaları yüzde 16,67 oranında zamlandı. Memur maaşlarına 2020 yılının tamamı için ortalama 463,86 TL zam yapıldı buna karşılık aynı dönemde dört kişilik ailenin insanca yaşamak için vazgeçemeyeceği zorunlu harcamaları 965,10 TL yükseldi. Yani yalnızca geçen yıl memurun alım gücü aylık tam 501,24 TL azaldı. 2021 yılına ilişkin olarak ise memur maaşlarına, yılın her iki yarısı için yüzde 3, toplam kümülatif yüzde 6,1 oranında zam yapılması kararlaştırılmıştır. Buna karşın TCMB enflasyon tahminini yüzde 11,15 olarak güncellemiştir.
2021 yılında enflasyon hedefine ulaşılsa bile memur maaşlarının gerçekleşen enflasyon karşısında yine en az %5 eriyeceği daha şimdiden kesinleşmiştir. Zaten ocak ayında alınan yüzde 3 zam, mart ayı itibarı ile vergi dilimindeki artışa gidecektir. Hal böyle olunca memur ve emeklilerimizin alım gücü yıldan yıla azalmakta, aile bütçesindeki açık her gün biraz daha büyümektedir. Enflasyon farkının alım gücünde bir telafi içermediği aksine geç kalmış bir mahsuplaşma ile memur maaşlarına reel anlamda sıfır zam yapıldığının tescili olduğu unutulmamalıdır. Enflasyonun toplumsal boyuttaki en olumsuz etkileri hiç kuşkusuz dar ve sabit gelirliler üzerinde görülmektedir. Memur ve emeklilerimiz alışveriş yapamaz, en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale gelmiştir. Ama her ne hikmetse kamuoyunda sanki memurların bir eli yağda bir baldaymış gibi afaki maaş rakamları dolaşmaktadır. Halbuki kamuoyundaki rakamlarla memurlarımızın eline rakamlar arasında dağlar kadar fark vardır” dedi.
KAHVECİ: MEMUR VE EMEKLİLERE YAPILACAK MADDİ DESTEK ZOR DURUMDA OLAN ESNAFA DA CAN SUYU OLACAKTIR
Covid-19 salgını nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ekonomik sıkıntıların baş gösterdiğine dikkat çeken Kahveci, maaşlara yapılacak ek ödemelerin esnafa da yarayacağına işaret etti. Genel Başkanımız konuşmasına şu şeklide devam etti:
“Ülkedeki gelir dağılımında adaletin sağlanması için en önemli araçlardan bir tanesi benimsenen ücret politikalarıdır. Ürünlerin fiyatına fahiş oranlarda zam gelirken maaş artışlarının enflasyonun bile altında kalması, gelir dağılımını bozacak, ekonomik olumsuzlukların yükünü yalnızca çalışan kesime yükleyecek bir etken olacaktır. Bir süredir var olan ekonomik daralmanın yanı sıra COVID-19 salgınının da etkisiyle tüm dünya ekonomileri zor günlerden geçmektedir. Dünyada pek çok devlet bu olumsuzlukları bertaraf etmek için çalışan, çalışmayan toplumun tüm kesimlerine doğrudan gelir desteği sağlamakta, çeşitli sektörlere teşvikler sunmaktadır. Aynı şekilde devletimiz de salgın sürecinin olumsuz ekonomik etkilerini azaltmak için değişik sektörlere yönelik ekonomik destek ve tedbirleri hayata geçirmiştir.
Ülkemizde desteğe en çok ihtiyaç duyan kesimlerden birisi de maaşları enflasyonun bile altında kalan kamu görevlileri ve emeklilerdir. Tüm dünya ülkeleri dar ve sabit gelirli kesime yönelik tedbir alırken ülkemizde enflasyon yüzde 14,6 olmuş ama memur maaşına yüzde 3 artış yapılmıştır. Böyle bir uygulama var olan ekonomik sorunları daha da derinleştirir. Memur ve emeklilere yapılacak destek ekonomiye de can suyu olacak piyasaların canlanmasını sağlayacaktır.”
KAHVECİ: TALEPLERİMİZ ÜLKE GERÇEKLERİ ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLEREK, AİLELERİYLE BİRLİKTE 20 MİLYON VATANDAŞIMIZI YAKINDAN İLGİLENDİREN EK ZAM MÜJDESİ ARTIK VERİLMELİDİR
Kahveci, ek zam talebinin zorunluluktan ileri geldiğini vurguladığı konuşmasını şu şekilde tamamladı:
“Bu çerçevede kamu görevlilerinin ve emeklilerin maaş artışlarının gerçekleşen enflasyon, yoksulluk sınırı ve refah payının temel alındığı bir mantık içinde belirlenmesi lüzumludur. Ortaya çıkan mağduriyetleri gidermek, enflasyona yenik düşen, temel ve vazgeçilmez harcamalar karşısında eriyen maaşlarını telafi etmek ve alım gücünü yükseltmek amacıyla memur ve emeklilere de bir destek paketi açıklanmasını ve kamu görevlilerine ek zam verilmesin talep ediyoruz. Bu talebimizi ve gerekçelerini içeren mektuplarımızı bugün ülkemizin 81 ilinden Cumhurbaşkanımıza ve Sayın Hazine ve Maliye Bakanı’na gönderiyoruz. Hazırladığımız gerçek maaş bordrolarını da mektubumuza ekledik ve kamu çalışanlarımızın içinde bulunduğu zorluğu ortaya koyduk. Yetkililerin memurlarımızı enflasyona ve ekonomik olumsuzluklara ezdirmeyeceğini umuyor; maaşlardaki erimeyi telafi edecek ek bir zamla salgınla mücadelenin kahramanlarının yüzlerini güldürmesini bekliyor, hepinize saygılar sunuyorum.”
Basın açıklamasının ardından Genel Başkanımız Önder Kahveci ve sendikalarımızın Genel Başkanları, mektupları ve bordroları sayın Cumhurbaşkanı ve Hazine ve Maliye Bakanı’na gönderdiler.
Gönderilen mektubun örneği aşağıdadır.
T.C. CUMHURBAŞKANLIĞI’NA
Sayın Cumhurbaşkanım,
Malumları olduğu üzere 2020 ve 2021 yıllarında memur ve memur emeklilerine yapılacak maaş zamlarının belirlendiği toplu sözleşme görüşmeleri, 2019 yılının ağustos ayında gerçekleştirilmiş ve uzlaşma sağlanamadığı için konu hakkındaki kararı Kamu Görevlileri Hakem Kurulu vermiştir. Buna göre kamu görevlileri ile emeklilerin sosyal ve özlük haklarında kayda değer bir kazanım sağlanamadığı gibi 2020 yılı için altışar aylık dönemler halinde yüzde 4’er, 2021 yılı için ise yüzde 3’er oranında zam yapılması karara bağlanmıştır.
Buna bağlı olarak 2020 yılı içerisinde memur ve emekli maaşlarına enflasyon farkı da dahil olmak üzere yüzde 11,56 zam yapılmışken yıllık enflasyon yüzde 14,60 olmuştur. Dolayısıyla geçtiğimiz yıl memur maaşları resmi enflasyon karşısında yüzde 3,04 erimiş bulunmaktadır. Her ne kadar TÜİK’in belirlediği yıllık enflasyon ortalama yüzde 14,6 olsa da çeşitli mal ve hizmetler yüzde 28,12; ulaştırma yüzde 21,12; gıda yüzde 20,61; ev eşyası yüzde 18,04; sağlık harcamaları yüzde 16,67 oranında zamlanmış, memur maaşları yıllık ortalama 463,86 TL zamlanırken aynı dönemde dört kişilik ailenin insanca yaşamak için vazgeçemeyeceği zorunlu harcamaları 965,10 TL yükselmiştir.
2021 yılına ilişkin olarak ise memur maaşlarına, yılın her iki yarısı için yüzde 3, toplam kümülatif yüzde 6,1 oranında zam yapılması kararlaştırılmıştır. Buna karşın TCMB enflasyon tahminini yüzde 11,15 olarak güncellemiştir. 2021 yılında enflasyon hedefine ulaşılsa bile memur maaşlarının gerçekleşen enflasyon karşısında eriyeceği daha şimdiden kesinleşmiştir. Zaten ocak ayında alınan yüzde 3 zam, mart ayı itibarı ile vergi dilimindeki artışa gidecektir. Hal böyle olunca memur ve emeklilerimizin alım gücü yıldan yıla azalmakta, aile bütçesindeki açık her gün biraz daha büyümektedir. Enflasyon farkının alım gücünde bir telafi içermediği aksine geç kalmış bir mahsuplaşma ile memur maaşlarına reel anlamda sıfır zam yapıldığının tescili olduğu unutulmamalıdır. Enflasyonun toplumsal boyuttaki en olumsuz etkileri hiç kuşkusuz dar ve sabit gelirliler üzerinde görülmektedir. Memur ve emeklilerimiz alışveriş yapamaz, en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale gelmiştir. Ülkedeki gelir dağılımında adaletin sağlanması için en önemli araçlardan bir tanesi benimsenen ücret politikalarıdır. Gelişmeler karşısında ürünlerin fiyatına fahiş oranlarda zam gelirken maaş artışlarının enflasyonun bile altında kalması, gelir dağılımını bozacak, ekonomik olumsuzlukların yükünü yalnızca çalışan kesime yükleyecek bir etken olacaktır.
Bütün dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını çerçevesinde devletimiz, salgın sürecinin olumsuz ekonomik etkilerini azaltmak için değişik sektörlere yönelik ekonomik destek ve tedbirleri hayata geçirmiştir. Ülkemizde desteğe en çok ihtiyaç duyan kesimlerden birisi de maaşları enflasyonun bile altında kalan kamu görevlileri ve emeklilerdir. Bu çerçevede kamu görevlilerinin ve emeklilerin maaş artışlarının gerçekleşen enflasyon, yoksulluk sınırı ve refah payının temel alındığı bir mantık içinde belirlenmesi lüzumludur. Ortaya çıkan mağduriyetleri gidermek, enflasyona yenik düşen, temel ve vazgeçilmez harcamalar karşısında eriyen maaşlarını telafi etmek ve alım gücünü yükseltmek amacıyla memur ve emeklilere de bir destek paketi açıklanması ve kamu görevlilerine ek zam verilmesi hususunu arz ve talep ederim.
MUSTAFA NURULLAH ALBAYRAK
TÜRK ULAŞIM-SEN GENEL BAŞKANI
İŞKOLUMUZDAKİ KURUMLARA YAZILARAK, TEMEL ÜCRETLER BELİRLENİRKEN, ÜLKEMİZİN İÇİNDEN GEÇTİĞİ ZOR SÜREÇ VE DEĞİŞEN EKONOMİK DENGELER DİKKATE ALINARAK BELİRLENMESİ VE ÇALIŞANLAR ARASINDA ADALETİN SAĞLANMASI TALEP EDİLDİ.
MUTLU YILLAR
Değerli Arkadaşlarım,
Üzüntü ve sevinçleriyle bir yılı daha geride bırakıyor, yeni bir yıla girmenin mutluluğunu yaşıyoruz.
Bu yıl, dünya ve ülkemiz adına zorlu süreçlerden geçtiğimiz bir yıl oldu. 2020 yılında tüm dünyada ve ülkemizde pek çok olumsuz olay yaşandı. Özellikle Korona virüsün yayılımıyla ölümler yaşanıp, insan sağlığı tehdit altına girerken ekonomik sıkıntıların baş göstermesi ve işsizlik gibi sorunlar tüm dünyayı sardı. Bunların dışında depremler, doğal afetler, savaşlar da yaşandı.
Türk Ulaşım-Sen olarak, yaşanan tüm bu olaylar karşısında önceliğimiz hep ulaşım çalışanlarının sağlığı oldu. Ulaşım Çalışanlarının sağlığını korumak adına girişimlerde bulunduk. Üyelerimizin talep ve sorunlarını elektronik ortamdan alarak, çözümü için çalışmalar yaptık yapmaya da devam ediyoruz.
Tüm bunlara rağmen 2021 yılını umutla karşılıyoruz. Bu yıl yaşanan olumsuzlukların hepsinin yeni yılda son bulmasını yürekten temenni ediyorum.
Türk Ulaşım-Sen olarak verdiğimiz mücadele hak mücadelesidir. Bu yüzden ilk günkü heyecanla çalışıyoruz. Biz başarının, emekle, çalışmakla, azim ve kararlılıkla mümkün olduğuna inanıyoruz. Yaptığımız işi biliyoruz, kendimize güveniyoruz. Yeni yılda Yetkili Sendika olarak Toplu Sözleşme Masasında memurlarımızı layıkıyla temsil etmek için daha çok çalışarak, sendikacılığın gereklerini yerine getirmeye devam edeceğiz.
2021 yılının hastalıkların kökünün kazındığı bir yıl olması temennisiyle, başta ulaşım çalışanları olmak üzere, tüm kamu görevlilerimizin, teşkilat mensubu arkadaşlarımızın ve tüm vatandaşlarımızın yeni yılını en içten dileklerimle kutluyor, sağlık, mutluluk, huzur ve başarılar diliyorum.
Mustafa Nurullah ALBAYRAK
Türk Ulaşım-Sen Genel Başkanı